Hayatı
Önderlik yeteneğiyle dikkati çeken Trakyalı bir köle olan Spartaküs, bir olasılığa göre Roma ordusundan kaçmış, haydutluk yaparken yakalanmış ve köle olarak satılmıştı. Spartaküs İÖ 73'te kendisiyle birlikte Capua'daki gladyatör okulundan kaçan 77 arkadaşıyla Vezüv Yanardağı'na sığındı. Küçük bir Roma ordusunca kuşatılan kaçaklar, bir uçurumdan aşağı inerek Romalı askerleri şaşırtıp kaçmayı başardılar. Spartaküs, kendisine katılan ve sayıları 100 bine ulaşan kaçak köle ve gladyatörlerle Lucania'ya doğru yürüdü. Amansız bir çatışma sonucunda Publius Varinius'u yendi ve Thuria ile Metapontion kentlerini yağmaladı. Spartaküs artık Güney İtalya'ya egemen olmuştu. Roma Senatosu birden tehlikenin farkına vardı. İÖ 72'de iki konsülün yönetimindeki güçler Spartaküs'ün üzerine gönderildi. Spartaküs onları yendikten sonra kuzeye, Alpler'e doğru yürüyüşe geçti. Gallia Cisalpina valisi onu durdurmaya çalıştıysa da, yenilgiye uğradı. Köle ordusu artık Alpler'i geçebilir ve güvenlik içinde dağılabilirdi. Ne var ki, kimse İtalya'dan ayrılmak istemedi. Spartaküs, ister istemez güneye yürümek durumunda kaldı. Lucinia'ya geri dönen ordu, orada ilk kez Marcus Crassus'a yenildi. Spartaküs, Sicilya'ya geçmeyi tasarlayarak Messina'ya çekildi. Onları kaçırmaya söz veren korsanlar sözlerinde durmadı. Crassus köleleri kuşattıysa da, Spartaküs kuşatmayı yararak çekildi. Daha sonra, İÖ 71'de, savaşmakta direnen köleler Romalılarca kılıçtan geçirildi. Spartaküs, Crassus'a saldırmak üzere ilerlerken öldürüldü. Romalı general Pompeius, Spartaküs'ün ordusundaki çok sayıda kaçağı yakalayıp öldürdü. 6000 kişiyi tutsak alan Crassus, Appia Yolu boyunca tümünü çarmıha gerdirdi...
Etkileri
- Spartaküs ve kölelerden ve yoksullardan oluşan ordusu yıllarca İtalya yarımadasında bağımsız bir şekilde var olmuş ve zamanın yöneticilerine baş belası olmuştur. Kendilerine karşı gönderilen sayısız orduyu yenmiş ve Roma Cumhuriyetinin yönetim sistemini sarsmıştır. İsyanının eşitlikçi ve özgürlükçü karakteri yüzünden sol literatürde sahip çıkılan bir kişiliktir.
Siyasi Etkileri
- Almanya'da Birinci dünya Savaşından sonra 1918 yılında yaşanan devrimden sonra 1919 yılında Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg önderliğinde silahlı ayaklanma düzenleyen ve adı daha sonra Almanya Komünist Partisi olan grubun ilk adı Spartaküs Birliği'dir.
Spartaküs
Hayat bir türküdür Spartaküs
Avutucudur geçicidir
Güneş tepeler üstünde yükselirken
Ve kıyıları döverken mor dalgalar
Hayat bir türküdür Spartaküs
Köylü kadınların küçük çocukların söylediği
Orda Trakya ovalarında
Özgürlük uçan kuşlara benzer
Ağaç yaprağına yağmur damlasına benzer
Varinia'nın gözyaşlarına Spartaküs
O Britanyalı köle kadının, o kır çiçeğinin
Bir gladiyatörün acı gülüşüne benzer
Kanları toprağa belenirken
Onlar dostluğu bilirler mi
Kardeşliği bilirler mi
Başkası için ölmeyi hiç
Onlar bilirler mi Spartaküs
Ayağa kalkınca Makedonya'nın
Lombardiya'nın taşı toprağı
Yaşlıları, hastaları, genç kızları
Özgürlük için saçları bayraklaşan
Onlar, Roma'nın uygar efendileri
Dövüşken horoz yetiştirir gibi
Avrupa'nın, Asya'nın, Afrika'nın
O, kölelikten başka hakkı olmayan
En güçlü insanlarını meydanlarda
Birbirine öldürtüp kahkahalarla gülen
Eğlenceye ve elmaslara çılgınca düşkün
Onlar, Roma'nın uygar efendileri
Frigya ovasında yetişen buğday
Acem ipeği, Mısır pamuğu
Besili sığırları Afrika'nın
Finike'nin sedir ağaçları
Ve genç kızları Normandiya'nın
Herşey, hattâ dalgalar, gökyüzü
Dağlar, esen yel ve gün ışığı
Güya bu efendiler içindi.
Köle doğmak boynunda bir zincirle
Sırtında bir kamçıyla
Yüreğinde bir damgayla Spartaküs
Uşaklık edeceğin saraylar yapmak
Geçemiyeceğin köprüler, sürüneceğin yollar
Çürüyeceğin zindanlar yapmak
Ve taşımak olmayan günahlarını sırtında
Doğduğun günden öldüğün güne kadar
Zincirleri kırmak güzeldir Spartaküs
Gökyüzü gibidir, yaşamak gibidir
Aşk gibidir
Çıkmak geceden güne
Zincirlerden öte uzundur dünya
Duvarlardan öte yaşamak geniştir
Besbelli sevginin en güzeli
Zincirleri kırmaktır yeryüzünde
Hiç unutabilir misin Spartaküs
Yüzünü Afrika'lı zencinin
Gözlerini unutabilir misin
Ancak bu denli sevebilir insan
Kılıç, kan ve Romalılar arasında bile
Gönlü böylesine sevgiyle taşan
Bu adam
Seni öldürmemek için kendi öldü
Sen o zaman vurulmuştun işte
Ölüm güzeldir böyle yaşamaktan
Bir Romalı yüreği gibi değil
Ezik bir köle yüreği gibi çiçek yetiştiren
Ak bulutların öptüğü
Makedonya dağlarından
Cins atlar büyüten, yapağı veren
Macar ovalarından
Çıkıp karlı Alp Dağlarını
Köle toprakları bir boydan bir boya aşan
Bir su gibi içip özgürlüğü
Mızrağının ucunda
Alınteri ve sevgi taşıyan
Kölelerin bayrağı Spartaküs
Sen ki o mermer saraylarda yaşıyan
Kan ve kemikler üstüne şanları kurulu
Parayla, döneklikle soylu olmuş kişilerin
Bilmediği bunca şeyi bilirdin
Sen ki bir çocuk için yaşamayı
Bir kadına gönül vermeyi
Eğilip toprağı öpmeyi bilirdin Spartaküs
«Biz kölelerin de bir tanrısı vardır..»
Bunu bilmiyordun işte
Çünkü kölelerin tanrısı yoktur
Yoksulluk kötüdür Spartaküs
Bilgisizlik kötüdür
Ama hiçbir şey boyun eğmekten
Daha kötü değildir
Sen de yenildin sonunda
Bir çarmıhta can verdin
Ama bir türkü gibi çağdan çağa
Erkekçe savaşmayı öğrettin insanlara
Adını öğrettin Spartaküs.
1964
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder