9.3.13

Hasta la Victoria Siempre, Comandante!




İşçilerin Dünyası Partisi, büyük devrimci lider Hugo Chávez’in kaybı dolayısıyla yas tutan Venezüella halkının kederini paylaşıyor.

Hugo Chávez gibi destansı bir liderin vefatı tahammül edilecek gibi değil elbette. Dünya üzerinde milyonlarca insan bu hayat dolu kişiliğin vefatı için tüm yüreğiyle yas tutacak ve militan bir halk desteği ile daha güçlü çıktığı 2002’deki darbe girişimi gibi kimi kritik momentlerde gösterdiği cesareti ve kararlılığı, sıradan insanları en sıcak duygularla kucaklayışını hiç unutmayacak. Onun zengin kaynakların eşitçe bölüşümü ve işbirliğine dayalı sosyalist bir gelecekte Latin Amerika halkının birleşmesini amaçlayan sayısız projeler aracılığıyla ifade edilen yaratıcı iyimserliğini hep özleyecek.  

Aralık ayında Berta Joubert-Ceci’nin yazdığı gibi:
“Tek lider devrim değildir. O liderler yaratan kitleler ve devrim sürecidir, başkası değil. Devrime yol gösterecek, kaynakları koordine edip devrimi hızlandıracak olan sadece liderlerdir. Ayrıca liderler kitlelerin arzularının bir ürünü olduklarında devrimlerin önemli bir parçası olurlar.”

İşte Chávez böyle bir liderdir. O Venezüella halkının arzularını toplumsal adalet ve eşitlik etrafında toparlayıp yoğunlaştırmayı bilmiş, bu arzuları eyleme geçirebilmiştir. Onun başkanlığında hükümet tüm Venezüellalıların hayat seviyelerini yükseltmiş, sosyal programlara bütçenin yüzde 43,2’sini tahsis etmiştir. Cehalet bugün Venezüella’da mevcut değildir ve sefalet önemli ölçüde azaltılmıştır.

Milyonlarca insanın hayat kalitesini geliştirmenin yanında Chávez hükümeti Simón Bolívar’ın bölgesel bütünleşme düşünün gerçek olabileceğini de göstermiştir. Devrimci Küba ile birlikte Venezüella, Amerikalar için Bolivar İttifakı (ALBA) gibi anti-emperyalist bölgesel birliklerin oluşumunu koşullamıştır. Bu birlikler, diğer Karayip ülkeleri de içine alacak biçimde, bölgenin gelişmesi ve birleşmesi için hayatî bir rol oynamışlardır.

Chávez ve Venezüella, emperyalist ABD canavarına karşı dik durma noktasında tüm dünyaya ilham vermiştir. Venezüella kriminal emperyalist müdahaleler karşısında ulusal haysiyetin, bağımsızlığın ve egemenliğin kazanılması ve sürdürülebilmesinin mümkün olduğunu göstermiştir.
Şimdi, onun kanser yüzünden zamansız gerçekleşen vefatı karşısında yas tutmanın vakti değil. Şimdi Bolivarcı Venezüella Devrimi'ne tüm gücümüzle destek verdiğimizi göstermemizin vaktidir. Şimdi ABD emperyalizmi ve onun Venezüella içinde faaliyet yürüten gerici ajanları tarafından tezgâhlanan planlara karşı daha fazla tetikte olma vaktidir.

Emperyalistler Chávez’in kitle desteğini çözmek ve onu yıkmak için çok çabaladılar. Hedeflerinin “demokrasi” olduğunu söylediler. Oysa Chávez halkın çoğunluğuna dönük tartışmasız bir bağlılık ve güven içinde oldu ve görevde kaldığı süre boyunca yapılan bir düzine seçim bu gerçeği ortaya koydu.
Şimdi onlar bu büyük liderin vefatını avantaja dönüştürmek için çırpınıyorlar. Ama Chávez bugün için gereken hazırlığı yaptı ve Devrimin İlerlemesi için Eylem Planı’nı hazırlayıp halefi olarak başkan yardımcısı Nicolás Maduro’yu gösterdi.

Büyük bir güvenle söylüyoruz ki Bolivarcı Devrim kaderin bu zalimane cilvesinin üstesinden gelecek ve Venezüella halkı, sınıfsız ve emperyalist zulümden kurtarılmış bir toplum için verilen mücadeleyi ilerletmek için liderlerinin arkasından, eskisine kıyasla daha fazla birleşmiş olarak, yürüyecektir.
Birleşik Devletler’deki ilericiler de emperyalizmin Latin Amerika genelinde yürütülen halkçı, anti-emperyalist mücadelelerin birleştirilmesini hedefleyen Bolivarcı projeyi sabote etmesini önlemek amacıyla bu sürece omuz vermeli ve Venezüella’ya gerekli desteği sunmalıdırlar.

Hasta la victoria siempre, Comandante! (Zafer kadar, Komutan!)
Workers World


Hiç yorum yok:

Blog Arşivi