İşçilerin Dünyası Partisi, büyük
devrimci lider Hugo Chávez’in kaybı dolayısıyla yas tutan Venezüella halkının
kederini paylaşıyor.
Hugo Chávez gibi destansı bir
liderin vefatı tahammül edilecek gibi değil elbette. Dünya üzerinde milyonlarca
insan bu hayat dolu kişiliğin vefatı için tüm yüreğiyle yas tutacak ve militan
bir halk desteği ile daha güçlü çıktığı 2002’deki darbe girişimi gibi kimi
kritik momentlerde gösterdiği cesareti ve kararlılığı, sıradan insanları en
sıcak duygularla kucaklayışını hiç unutmayacak. Onun zengin kaynakların eşitçe
bölüşümü ve işbirliğine dayalı sosyalist bir gelecekte Latin Amerika halkının
birleşmesini amaçlayan sayısız projeler aracılığıyla ifade edilen yaratıcı
iyimserliğini hep özleyecek.
Aralık ayında Berta
Joubert-Ceci’nin yazdığı gibi:
“Tek lider devrim değildir. O
liderler yaratan kitleler ve devrim sürecidir, başkası değil. Devrime yol
gösterecek, kaynakları koordine edip devrimi hızlandıracak olan sadece
liderlerdir. Ayrıca liderler kitlelerin arzularının bir ürünü olduklarında
devrimlerin önemli bir parçası olurlar.”
İşte Chávez böyle bir liderdir. O
Venezüella halkının arzularını toplumsal adalet ve eşitlik etrafında toparlayıp
yoğunlaştırmayı bilmiş, bu arzuları eyleme geçirebilmiştir. Onun başkanlığında
hükümet tüm Venezüellalıların hayat seviyelerini yükseltmiş, sosyal programlara
bütçenin yüzde 43,2’sini tahsis etmiştir. Cehalet bugün Venezüella’da mevcut
değildir ve sefalet önemli ölçüde azaltılmıştır.
Milyonlarca insanın hayat
kalitesini geliştirmenin yanında Chávez hükümeti Simón Bolívar’ın bölgesel
bütünleşme düşünün gerçek olabileceğini de göstermiştir. Devrimci Küba ile
birlikte Venezüella, Amerikalar için Bolivar İttifakı (ALBA) gibi
anti-emperyalist bölgesel birliklerin oluşumunu koşullamıştır. Bu birlikler,
diğer Karayip ülkeleri de içine alacak biçimde, bölgenin gelişmesi ve
birleşmesi için hayatî bir rol oynamışlardır.
Chávez ve Venezüella, emperyalist
ABD canavarına karşı dik durma noktasında tüm dünyaya ilham vermiştir.
Venezüella kriminal emperyalist müdahaleler karşısında ulusal haysiyetin,
bağımsızlığın ve egemenliğin kazanılması ve sürdürülebilmesinin mümkün olduğunu
göstermiştir.
Şimdi, onun kanser yüzünden
zamansız gerçekleşen vefatı karşısında yas tutmanın vakti değil. Şimdi Bolivarcı Venezüella
Devrimi'ne tüm gücümüzle destek verdiğimizi göstermemizin vaktidir. Şimdi ABD
emperyalizmi ve onun Venezüella içinde faaliyet yürüten gerici ajanları
tarafından tezgâhlanan planlara karşı daha fazla tetikte olma vaktidir.
Emperyalistler Chávez’in kitle
desteğini çözmek ve onu yıkmak için çok çabaladılar. Hedeflerinin “demokrasi”
olduğunu söylediler. Oysa Chávez halkın çoğunluğuna dönük tartışmasız bir
bağlılık ve güven içinde oldu ve görevde kaldığı süre boyunca yapılan bir
düzine seçim bu gerçeği ortaya koydu.
Şimdi onlar bu büyük liderin
vefatını avantaja dönüştürmek için çırpınıyorlar. Ama Chávez bugün için gereken
hazırlığı yaptı ve Devrimin İlerlemesi için Eylem Planı’nı hazırlayıp halefi
olarak başkan yardımcısı Nicolás Maduro’yu gösterdi.
Büyük bir güvenle söylüyoruz ki
Bolivarcı Devrim kaderin bu zalimane cilvesinin üstesinden gelecek ve
Venezüella halkı, sınıfsız ve emperyalist zulümden kurtarılmış bir toplum için
verilen mücadeleyi ilerletmek için liderlerinin arkasından, eskisine kıyasla
daha fazla birleşmiş olarak, yürüyecektir.
Birleşik Devletler’deki
ilericiler de emperyalizmin Latin Amerika genelinde yürütülen halkçı, anti-emperyalist
mücadelelerin birleştirilmesini hedefleyen Bolivarcı projeyi sabote etmesini
önlemek amacıyla bu sürece omuz vermeli ve Venezüella’ya gerekli desteği
sunmalıdırlar.
Hasta la victoria siempre,
Comandante! (Zafer kadar, Komutan!)
Workers World
Workers World
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder